Çocuklarda Ağlama Krizleri Ne Zaman Biter?
İlk Kriz ve Yalnızlık Hissi
Kayseri’nin serin bir kış sabahıydı. Her zamanki gibi erken uyanmıştım, kahvemi alıp pencerenin önüne oturmuş, günün ilk ışıklarıyla birlikte şehri izliyordum. Ama o sabah her şey farklıydı. Evde çocukların sesleri yankılanıyordu, annemin sesini duyuyordum. “Baba, dur!” diye bir çığlık atmıştı. O anda, hem uzak hem de çok yakın bir anı geldi aklıma.
Bir gün, annem ve ben evdeydik. O kadar telaşlıydık ki hiçbirimizin birbirine yetişmeye vakti yoktu. Ama ben hatırlıyorum; küçük halimle, annem her şeyi yapmaya çalışırken ben sürekli ağlıyordum. O kadar büyük bir hüzün vardı ki içimde. Ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilemiyordum. Annem de, senin gibi bir zamanlar o hisleri yaşadı. “Bir zamanlar ben de böyle ağlardım” diyordu. Ama ben bunu tam olarak anlamıyordum. Nasıl bir çocuk, sadece ağlamakla her şeyin çözülmesini beklerdi?
Kriz Anlarında Kaybolan Zaman
Bazen çocukların ağlama krizleri o kadar uzun sürer ki, zamanın ne kadar geçtiğini bile unutuyorum. O anı hatırlıyorum, ama sanki bir saniye gibi geliyor. Oysa o krizler o kadar uzun sürüyordu ki. Annem hala ne kadar sinirli olduğunu hatırladığında, gözlerinin içinde biraz huzursuzluk var. O an, hiç bu kadar büyümek istemedim. Çocukların da büyüdüklerini görmek zor ama bir yandan da… Gittikçe büyüyoruz, öyle değil mi?
Bir çocuğun ağlaması, birçok şeyi ifade eder. Bazen yalnızlık, bazen korku, bazen de sadece bir istek. Çocuklar ağladıkça, onların dünyasını daha çok anlamaya çalıştım. Hani bir zamanlar böyle olmuştuk. Ama sonra fark ettim ki, bu sadece geçici bir dönem. Annemin de yaşadığı gibi, bazen o krizler geçer, bazen de yalnızca büyümek gerekir. Büyüdükçe ağlamalar azalır, ama insanlar hiçbir zaman tam olarak rahatlayamazlar.
Sabırla Geçen Zamanın Geceleri
Bir gece, halimle yüzleştiğimde, çocukların ağlama krizlerinin neden bu kadar uzun sürdüğünü sorgulamaya başladım. Kendi içimde çocukken ağladığım anları hatırladım. Geceleri, karanlıkta her şey korkutucu olurdu. Ne zaman bu krizlerin geçeceğini merak ederdim. Ama bir gün, annem bir sabah gözlerimi açtığında “Bitti” demişti. O an çocukluğumun bittiğini, ama bir şekilde ağlama krizlerinin de son bulduğunu fark ettim. İronik bir şekilde, bu sessiz bir geçişti. Zamanın içinde bir şeylerin kaybolduğunu hissedebiliyorduk ama aslında bir şeyler devam ediyordu. Büyümenin doğal bir parçasıydı.
Ve işte, yıllar sonra, Kayseri’nin bu sabahında, çocukların yine ağlama sesleriyle uyandım. Bir başka evde, bir başka çocuğun ağlama krizine tanık oldum. Ama bu defa daha olgundum, daha sabırlı. İçimde bir yerlere gömdüğüm hislerin üzerini çizdim. Çünkü bir gün, ağlama krizlerinin sona erdiğini, bir an durduklarında fark edeceğiz. Ama o an için her şeyin geçici olduğunu kabul etmek gerek.
Çocuklarda Ağlama Krizleri Ne Zaman Biter?
Çocuklarda ağlama krizlerinin ne zaman bittiğini sormak, aslında yetişkinlerin de büyümek zorunda oldukları bir dönüm noktasını işaret eder. Her çocuk farklı hızda büyür. Bazı çocuklar çok erken ağlama krizlerini aşarken, bazılarıysa uzun bir süre boyunca başkalarını çaresiz bırakabilir. Benim gördüğüm kadarıyla, bu krizler ne zaman biterse bitsin, her çocuk kendi hızında olgunlaşır ve bu süreçte bir takım duygusal gelişimler yaşar.
Benim hissettiğim, o krizlerin aslında her zaman bir “büyüme” ile ilgili olduğudur. Krizlerin bitmesi, tam olarak bir son değil, aslında bir başlangıçtır. Ağlama, ilk anlarda bir korku ve çaresizlik gibi görünse de, sonra bir şekilde çözülür. Yavaşça… Tıpkı içindeki bir çocuğu büyütmek gibi.
Sonuçta Her Şey Geçiyor
Zamanla ne kadar büyüdüğümüzü ve değiştiğimizi fark ettiğimizde, bu tür krizlerin bitmesinin de kendi yolunda olduğunu anlıyoruz. Her şey bir şekilde geçiyor. O anın, o çocuğun korkusunun ve o ağlamanın bir gün sona erdiğini bilebilirsiniz. Ama bir yandan da, kendi içinde bir şeylerin değişmeye devam ettiğini hissedersiniz.
Ağlama krizlerinin ne zaman sona erdiğini sorarken, aslında yetişkinlerin de ne zaman değiştiğini sorguluyoruz. Ama bir şeyi unutmamak gerek: Büyümek, en sonunda her şeyin geçici olduğunu kabul etmeyi gerektiriyor.