Jüri Sistemi Hangi Ülkelerde Var? Hukuk Tarihi ve Günümüz Perspektifiyle
Tarihsel Arka Plan: Ortak Hukuk Geleneğinden Evrilme
“Jüri sistemi” (jury system) kavramı, modern anlamıyla halkın, sanığın suçluluğu ya da suçsuzluğu üzerine karar verdiği bir süreçtir. Bu sistemin kökeni ‑ özellikle İngiliz ortak hukuk (common law) geleneği içinde ‑ Orta Çağ’a, hatta daha öncelere kadar uzanır. ([Vikipedi][1]) İngiltere’de kralın mahkemeleri teşkil edilirken, “12 kişilik panel” fikri zamanla yerleşmiş ve halkın mahkeme kararına katılımı sağlanmıştır. ([Vikipedi][1]) Zamanla bu sistem İngiliz İmparatorluğu’nun izlediği ülkeler üzerinden yayılmıştır. Ancak her hukuk sisteminde benzer biçimde uygulanmamış ya da tamamen farklı modellerle yer almıştır.
Tarih boyunca birçok ülke jürili yargılamayı benimsedi, bazıları ise jüriden vazgeçti ya da karma modeller geliştirdi. Örneğin bazı Avrupa ülkelerinde sadece özellikle ağır suçlarda veya özel mahkemelerde jüriler görev alırken, başka sistemlerde tamamen profesyonel hâkimler ve lay jüriler yerine “halk hâkimleri” ya da “lay judge” tarzı modeller uygulanmıştır. ([The Week][2]) Bu anlamda jürili yargılama bir zamanlar adaletin “halk taraflılığı” fikrini sembolize ederken, günümüzde farklı şekillerde tartışılan bir kurum hâline gelmiştir.
Günümüzde Dünyada Jüri Sisteminin Yaygınlığı
Jüri sistemi bazı ülkelerde klasik hâlinde hâlâ canlıdır, bazılarında ise kısmen ya da tamamen terk edilmiştir. Öne çıkan örnekleri şöyle sıralayabiliriz:
– Birleşik Krallık (İngiltere ve Galler): Jüri sistemi Âdâletin halkın katılımıyla gerçekleştiği bir model olarak kalmıştır. 12 kişilik jüriler ciddi cezai davalarda kullanılmaktadır. ([Vikipedi][3])
– Amerika Birleşik Devletleri: Hem federal düzeyde hem de eyalet düzeylerinde jürili yargılama yaygındır. Birçok mahkemede sanığın seçim hakkı vardır; bazıları ceza davalarında, bazıları ise hukuk davalarında jüriye başvurabilir. ([Vikipedi][1])
– Kanada: Ciddi cezai suçlar için jüri sistemi vardır. Ancak suçun niteliğine göre hâkim ya da hâkim ve jüri modeli tercih edilebilmektedir. ([Vikipedi][3])
– Rusya: 1990’lardan sonra jürili yargılama yeniden getirilmiş, ancak uygulaması kısıtlıdır; yalnızca ağır suçlarda ve belirli koşullarda uygulanır. ([Vikipedi][4])
– Japonya: 2009’da bir “lay judge” sistemi (sanığın hükmünde halkın yer aldığı karma heyetler) getirilmiş, tam klasik jürili sistem yoktur. ([Vikipedi][3])
– Diğer pek çok ülke ya jürili sistemi terk etmiş ya da “hâkim + halk temsilcisi” gibi hibrit modeller kullanmaktadır. ([The Week][2])
Bu tablo, jüri sisteminin evrensel değil; belirli hukuk kültürlerine ve tarihsel gelişmelere bağlı bir kurum olduğunu gösteriyor.
Akademik Tartışmalar ve Eleştiriler
Akademik çevrelerde jüri sistemi üzerine yoğun tartışmalar vardır. Birincisi, halk jürilerinin kararlarının profesyonel hâkim kararlarına kıyasla nasıl farklılaştığı sorusudur. Bazı araştırmalar jüri kararlarının daha “halk hissiyatı” odaklı olduğunu, daha az teknik olduğunu öne sürer. ([scholarship.law.cornell.edu][5]) İkincisi, jürili yargılamanın adil temsil ve tarafsızlık açısından ne kadar etkin olduğu konusu gündemdedir. Örneğin jüri seçimi sürecinde sosyal sınıf, eğitim, demografik yapı gibi faktörlerin etkisi olabilir. ([pensamientopenal.com.ar][6]) Üçüncüsü, jürili sistemin hukuki verimliliğe etkisi (süre, maliyet, dava yükü) bakımından dezavantajları vardır. Bazı sistemlerde karmaşık davalar için jüri yerine uzman hâkimler önerilmektedir. ([The Week][2])
Ayrıca, sivil hukuk (civil law) geleneğine sahip ülkelerde jürinin yerini hâkim kararları, laik jüriler ya da halk hâkimleri almıştır. Bu durumda jüri sistemi “yabancı” sayılabiliyor ya da adaptasyon süreçlerinden geçiyor. Bu da adaletin demokratik meşruiyeti, katılımı ve hesap verebilirliği gibi değerleri yeniden düşündürüyor. ([David Yayıncılık][7])
Türkiye’de ve Diğer Uygulamalarda Durum
Türkiye özelinde klasik jürili yargılama sistemi yoktur. Türk hukuk sisteminde kararlar hâkimler tarafından verilir; halk jürisi ya da lay jury uygulaması yer almamaktadır. Bu durum, hukuk sisteminin sivil hukuk geleneğiyle uyumludur. Bu bağlamda, Türkiye gibi ülkelerde adaletin halk katılımıyla sağlanması farklı mekanizmalarla (örneğin mahkeme heyetlerinde halk temsilcisi bulunması gibi) çözülmektedir.
Açık şekilde görülebileceği üzere, jüri sisteminin varlığı ya da yokluğu bir ülkenin hukuk kültürü, tarihsel gelişimi ve demokrasi anlayışıyla doğrudan bağlantılıdır. Sistemin avantajları olduğu kadar sakıncaları da vardır: halkın katılımı, meşruiyet duygusunu güçlendirebilir; ancak liyakat, tarafsızlık ve uzmanlık sorunlarını da gündeme getirir.
Sonuç: Jüri Sistemine Bakışımız
Jüri sistemi hangi ülkelerde var sorusuna yanıt, “çoğu” ya da “her yerde” değil, “belirli” ve “seçici” olarak uygulanmaktadır. Adaletin demokratikleşmesi, halkın karar alma sürecine katılması gibi meşruiyet unsurları açısından jüri sistemi bir araç olabilir. Ancak hukuk sisteminin yapısı, tarihsel geleneği, mevcut kurumları ve toplumsal koşulları bu aracın nasıl kullanılacağına dair belirleyici olmuştur.
Okuyucu olarak siz de kendi ülkenizde veya tanıdığınız ülkelerde jüri sisteminin olup olmadığını, varsa nasıl işlediğini, yoksa neden olmadığını sorgulayabilirsiniz. Bu sorgulama adaletin toplumsal işlevi, demokratik katılımı ve hukuk kültürünün evrimi üzerine düşünmeye açar.
[1]: “Jury”
[2]: “The countries around the world without jury trials”
[3]: “Jury trial”
[4]: “Judiciary of Russia”
[5]: “\”Jury Systems Around the World\” by Valerie P. Hans”
[6]: “A Comparison of Criminal Jury Decision Rules in Democratic Countries”
[7]: “EUROPEAN SYSTEMS OF JURY TRIAL – davidpublisher.com”